LÜTFEN BAŞA SARIN...KAYIP DÜNYA: PAOLO DI PAOLO

RÖPORTAJ

Karşınızda duran Paolo di Paolo. Hayatının dinginliği 94 yaşına bastığı yıl, yarım asır önce sandığa kaldırdığı fotoğrafçı kimliğiyle Maxxi’deki sergi açılışında yeniden karşılaşmasıyla sarsıldı. Bu sayfalar savaşın ardından sanata verdiği değerle sağ kalmış ve ardından geri çekilmiş, zarif ve alçakgönüllü bir fotoğrafçının güncesinden İtalya’nın 1954-1968 dönemine açılıyor.

INTERVIEW BY MERVE ARKUNLAR

Hepsi geride kaldı...Paolo di Paolo’nun 50 yıl önce fotoğrafçı kimliğini terk ederken inandığı şey buydu. 250 bin negatif, slayt ve baskının muntazam bir şekilde tarihe göre sıralandığı arşivini bodruma kaldırdı. 1925 Larino doğumlu Paolo di Paolo, hayatının akışını değiştiren Leica III kamerayla Roma’da bir vitrinde karşılaştığında, İkinci Dünya Savaşı’nın üzerinden dört yıl geçmişti. Nasıl kullanıldığına dair hiçbirfikri olmasa da bir nesne olarak güzelliği onu cezbetmeye yetti. Lisede klasik edebiyat üzerine öğrenim gördü, Roma Üniversitesi’nde Tarih ve Felsefe okudu. Resme 16 yaşından beri meraklıydı. Savaş sonrası Roma’da yeşermeye başlayan sanat ortamlarını yakından takip etti; sık ziyaret ettiği gruplar arasında genç İtalyan sanatçıların formalist ve marksist bir manifesto sahiplendikleri Gruppo Forma 1 vardı.

“Kayıp Dünya” nasıl bir anlam taşıyor, neden önemli?

“Kayıp Dünya” tarihi bir gerçekliği ifade etmek, benim fotoğrafçı olarak çalıştığım dönemin artık var olmadığının altını çizmek istiyor. Artık sadece nostalji duygusu uyandırabilecek kısa ve yoğun bir zaman dilimi söz konusu.

Geri dönüp o yıllara baktığınızda neler hissediyorsunuz?

Tam olarak nostalji duygusu hissediyorum.

Savaşın ardından toplumda yaşam, bulunduğunuz yaratıcı çevreler nasıldı?Bugün ve geçmiş arasında nasıl farklar görüyorsunuz?

Her şey değişti ve kötüye gitti. Çağdaş toplum, İkinci Dünya Savaşı’ndan 70’lerin başına uzanan dönemden, o yıllarda yaratılanlardan faydalandı. O yılların sanat, sinema, moda, endüstri, edebiyat ve tabii fotoğraf gibi her alandaki yaratıcılığı bugün artık acı bir anıdan ibaret. O zamanlar toplum ve hayat nasıldı? “Vie en rose” yaşadık, onca zorluğa rağmen pembe bir hayat sürdük.

İtalya tarihinde, iyileşme süreciyle olağanüstü toplumsal değişimler arasında önemli bir dönemi kayıt altına aldınız. Hayatta kalıp tüm bunları belgelemek, sanatçıları, aktörleri, yazarları görüntülemek ve farklı yaşam öykülerinin içine fotoğrafla sızmak nasıl bir histi?

Hayatta kalmak için insan, günlük bir görsel morfin dozuna ihtiyaç duyuyordu. Sonunda kendimi, kendi dünyamdan uzakta buldum, acı çekmedim, yani en azından sergi açılana kadar. İtiraf etmem gerekirse, o fotoğraflarla mutlu yaratıcılık anlarını yeniden yaşamak içime bir parça hüzün çökmesine neden oldu.

LÜTFEN BAŞA SARIN...KAYIP DÜNYA: PAOLO DI PAOLO

RÖPORTAJ

Karşınızda duran Paolo di Paolo. Hayatının dinginliği 94 yaşına bastığı yıl, yarım asır önce sandığa kaldırdığı fotoğrafçı kimliğiyle Maxxi’deki sergi açılışında yeniden karşılaşmasıyla sarsıldı. Bu sayfalar savaşın ardından sanata verdiği değerle sağ kalmış ve ardından geri çekilmiş, zarif ve alçakgönüllü bir fotoğrafçının güncesinden İtalya’nın 1954-1968 dönemine açılıyor.

INTERVIEW BY MERVE ARKUNLAR

Hepsi geride kaldı...Paolo di Paolo’nun 50 yıl önce fotoğrafçı kimliğini terk ederken inandığı şey buydu. 250 bin negatif, slayt ve baskının muntazam bir şekilde tarihe göre sıralandığı arşivini bodruma kaldırdı. 1925 Larino doğumlu Paolo di Paolo, hayatının akışını değiştiren Leica III kamerayla Roma’da bir vitrinde karşılaştığında, İkinci Dünya Savaşı’nın üzerinden dört yıl geçmişti. Nasıl kullanıldığına dair hiçbirfikri olmasa da bir nesne olarak güzelliği onu cezbetmeye yetti. Lisede klasik edebiyat üzerine öğrenim gördü, Roma Üniversitesi’nde Tarih ve Felsefe okudu. Resme 16 yaşından beri meraklıydı. Savaş sonrası Roma’da yeşermeye başlayan sanat ortamlarını yakından takip etti; sık ziyaret ettiği gruplar arasında genç İtalyan sanatçıların formalist ve marksist bir manifesto sahiplendikleri Gruppo Forma 1 vardı.

“Kayıp Dünya” nasıl bir anlam taşıyor, neden önemli?

“Kayıp Dünya” tarihi bir gerçekliği ifade etmek, benim fotoğrafçı olarak çalıştığım dönemin artık var olmadığının altını çizmek istiyor. Artık sadece nostalji duygusu uyandırabilecek kısa ve yoğun bir zaman dilimi söz konusu.

Geri dönüp o yıllara baktığınızda neler hissediyorsunuz?

Tam olarak nostalji duygusu hissediyorum.

Savaşın ardından toplumda yaşam, bulunduğunuz yaratıcı çevreler nasıldı?Bugün ve geçmiş arasında nasıl farklar görüyorsunuz?

Her şey değişti ve kötüye gitti. Çağdaş toplum, İkinci Dünya Savaşı’ndan 70’lerin başına uzanan dönemden, o yıllarda yaratılanlardan faydalandı. O yılların sanat, sinema, moda, endüstri, edebiyat ve tabii fotoğraf gibi her alandaki yaratıcılığı bugün artık acı bir anıdan ibaret. O zamanlar toplum ve hayat nasıldı? “Vie en rose” yaşadık, onca zorluğa rağmen pembe bir hayat sürdük.

İtalya tarihinde, iyileşme süreciyle olağanüstü toplumsal değişimler arasında önemli bir dönemi kayıt altına aldınız. Hayatta kalıp tüm bunları belgelemek, sanatçıları, aktörleri, yazarları görüntülemek ve farklı yaşam öykülerinin içine fotoğrafla sızmak nasıl bir histi?

Hayatta kalmak için insan, günlük bir görsel morfin dozuna ihtiyaç duyuyordu. Sonunda kendimi, kendi dünyamdan uzakta buldum, acı çekmedim, yani en azından sergi açılana kadar. İtiraf etmem gerekirse, o fotoğraflarla mutlu yaratıcılık anlarını yeniden yaşamak içime bir parça hüzün çökmesine neden oldu.

LÜTFEN BAŞA SARIN...KAYIP DÜNYA: PAOLO DI PAOLO

RÖPORTAJ

Karşınızda duran Paolo di Paolo. Hayatının dinginliği 94 yaşına bastığı yıl, yarım asır önce sandığa kaldırdığı fotoğrafçı kimliğiyle Maxxi’deki sergi açılışında yeniden karşılaşmasıyla sarsıldı. Bu sayfalar savaşın ardından sanata verdiği değerle sağ kalmış ve ardından geri çekilmiş, zarif ve alçakgönüllü bir fotoğrafçının güncesinden İtalya’nın 1954-1968 dönemine açılıyor.

INTERVIEW BY MERVE ARKUNLAR

Hepsi geride kaldı...Paolo di Paolo’nun 50 yıl önce fotoğrafçı kimliğini terk ederken inandığı şey buydu. 250 bin negatif, slayt ve baskının muntazam bir şekilde tarihe göre sıralandığı arşivini bodruma kaldırdı. 1925 Larino doğumlu Paolo di Paolo, hayatının akışını değiştiren Leica III kamerayla Roma’da bir vitrinde karşılaştığında, İkinci Dünya Savaşı’nın üzerinden dört yıl geçmişti. Nasıl kullanıldığına dair hiçbirfikri olmasa da bir nesne olarak güzelliği onu cezbetmeye yetti. Lisede klasik edebiyat üzerine öğrenim gördü, Roma Üniversitesi’nde Tarih ve Felsefe okudu. Resme 16 yaşından beri meraklıydı. Savaş sonrası Roma’da yeşermeye başlayan sanat ortamlarını yakından takip etti; sık ziyaret ettiği gruplar arasında genç İtalyan sanatçıların formalist ve marksist bir manifesto sahiplendikleri Gruppo Forma 1 vardı.

“Kayıp Dünya” nasıl bir anlam taşıyor, neden önemli?

“Kayıp Dünya” tarihi bir gerçekliği ifade etmek, benim fotoğrafçı olarak çalıştığım dönemin artık var olmadığının altını çizmek istiyor. Artık sadece nostalji duygusu uyandırabilecek kısa ve yoğun bir zaman dilimi söz konusu.

Geri dönüp o yıllara baktığınızda neler hissediyorsunuz?

Tam olarak nostalji duygusu hissediyorum.

Savaşın ardından toplumda yaşam, bulunduğunuz yaratıcı çevreler nasıldı?Bugün ve geçmiş arasında nasıl farklar görüyorsunuz?

Her şey değişti ve kötüye gitti. Çağdaş toplum, İkinci Dünya Savaşı’ndan 70’lerin başına uzanan dönemden, o yıllarda yaratılanlardan faydalandı. O yılların sanat, sinema, moda, endüstri, edebiyat ve tabii fotoğraf gibi her alandaki yaratıcılığı bugün artık acı bir anıdan ibaret. O zamanlar toplum ve hayat nasıldı? “Vie en rose” yaşadık, onca zorluğa rağmen pembe bir hayat sürdük.

İtalya tarihinde, iyileşme süreciyle olağanüstü toplumsal değişimler arasında önemli bir dönemi kayıt altına aldınız. Hayatta kalıp tüm bunları belgelemek, sanatçıları, aktörleri, yazarları görüntülemek ve farklı yaşam öykülerinin içine fotoğrafla sızmak nasıl bir histi?

Hayatta kalmak için insan, günlük bir görsel morfin dozuna ihtiyaç duyuyordu. Sonunda kendimi, kendi dünyamdan uzakta buldum, acı çekmedim, yani en azından sergi açılana kadar. İtiraf etmem gerekirse, o fotoğraflarla mutlu yaratıcılık anlarını yeniden yaşamak içime bir parça hüzün çökmesine neden oldu.

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Karaköy Tarihi Un Değirmeni Binası, Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmen Sokak 16, 34425, Karaköy Istanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com