İngiliz fotoğrafçı Siân Davey’nin çalışmaları, hem kendisinin hem de çevresindekilerin psikolojik, sosyolojik ve politik manzaralarını keşfetmeye yönelik bir araştırma sunuyor. Tam da bu sebepten duyguları ve yaşamı katıksız aktaran Davey’nin kadrajında sahteliğe, aceleciliğe dair hiçbir ize rastlayamazsınız. Her bir serisinde hayat kendi akışında ilerlerken Siân orada, elinde kamerasıyla anı bedenler aracılığıyla olduğu gibi sadece resmeder. Kızı Alice ile olan gerçek ilişkisini keşfettiği serinin öyküsünü bir de kendisinden dinleyin:

“Bu seri, aile yaşamının bir portresi - bir aile içinde olmanın getirdiği tüm gerilimleri, sevinçleri ve iniş çıkışları anlatır. Ailem, birçok diğer ailede de olan dinamiklerin başka bir mikrokozmosu. Onlardan farklı değiliz. Bir psikoterapist olarak bugüne dek birçok hikâye dinledim. On beş yıllık kariyerimde bana anlatılanların, birbirimizden ne kadar farklı olduğumuz değil de, aslında ne kadar benzer olduğumuz üzerine olduğunu anlamak ilginçti. Paylaştığımız şeyler önemlidir. Hikâyeler farklılık gösterir ama aynı duyguları paylaşırız; hepimiz öfke, keder, depresyon gibi duygulara karşı savunmasızız. Kızım Alice, Down Sendromu ile doğdu, ancak temelde o da diğer insanlardan farklı de- ğil. Sizin ve benim hissettiğimizi hissediyor, sizin ve benim ihtiyaç duyduğumuz şeylere ihtiyaç duyuyor. Ancak, toplum bunu kabul etmiyor ve onun varlığına değer vermiyor. Bu proje, kızım Alice ile olan ilişkimi ve ailesindeki yerini anlatıyor. Bu proje onun için, Alice için.”