FUTURE FEMINISM WITH KEMBRA PFAHLER

RÖPORTAJ

New York'un yeraltı kültürünü sallayan vahşi bir persona! Performans sanatçısı, punk rock tanrıçası ve oyuncu Kembra Pfahler ile kariyeri, feminizmin akıbeti ve dünya halleri üzerine konuştuk. Yakın dostu avangart tasarımcı Rick Owens’ın Paris'teki evinde objektif karşısına geçen ilham perisi, insanoğlunun kendine ve dünyaya dönüp bakma zamanının çoktan geldiğini söylüyor.

BİR KEMBRA PFAHLER RÖPORTAJI

FOTOĞRAF RICK OWENS

YAZI BÜŞRA ERKARA

Kembra Pfahler, tipik bir East Village efsanesi: bir oyuncu, bir rock yıldızı ve bir performans sanatçısı. 1980’lerin başından beri heyecan verici sanat eserleri üretmeye devam ediyor.

Feminizm, son yıllarda pop kültürde kendine yeni bir yer edindi. Gidişattan memnun musun?

Sanatçı olmak ve bir tür politik söylem oluşturmak zor. Future Feminism projesini gerçekleştirdiğimizde 13 ilkemiz vardı. Bunlardan biri “Gelecek Dişidir” prensibiydi. Bu yüzden underground sanat camiamızda başımız bayağı belaya girdi. Erkek asırlardır baskın olduğu için ölçeğin fazlasıyla dengesiz olduğunu düşünÜyorduk. Bir yerden başlamak lazımdı ve bu yüzden bir süreliğine kadını vurgulayArak durumu dengeleyelim dedik. Bu bakış açımız yüzünden etrafımızdan saldırgan tepkiler aldık. Hatta ben dahil, gruptan bazılarımız gösteriden sonra kendimizi feci hissettik. İnsanlar feminizmi eleştirdiğimizi sandı ya da tamamen kapsayıcı olmadığımızı düşündü. Ancak Future Feminism gelecekte insan soyu olarak nasıl hayatta kalabileceğimizle ilgili. Duruşumuz ise insanların yol açtığı hasarı düzeltmeye başlamadan tartışma zeminimiz olamayacağıydı.

Gösteri çok can alıcı bir zamanda gerçekleştirildi. Sanki eğlence ve gençlik kültüründeki tüm bu feminist muhabbet ondan sonra başladı gibi geliyor bana. Aklıma Lena Dunham ve pozitif beden algısı, Amy Schumer, Tavi Gevinson, Petra Collins ve Rookies , Taylor Swift ve Beyoncé geliyor.

İnsanlar sırf bunun trend olduğunu düşündükleri için bile olsa, popüler olması güzel. Ünlülerin görüşleri, ölümüne feminist olduğunu sandığın ancak bir t-shirt üzerindeki şirket sloganı kadar aptal olduğu ortaya çıkan havalı, alternatif ve kar amacı gütmeyen bir kurbandan daha iyi ya da kötü değil. İsterse feminist ilkelerden bahseden ve televizyonda sık gözüken biri olsun, bir şarkıcı, bir politikacı veya underground bir sanatçı olsun, fark etmez. Önemli olan bu ilkelerin harekete geçmiş olması. İnsanların bunu daha evrilmiş bir davranış olarak algılaması ya da daha insancıl bir düzeyde kavramaya çalışması feminizmin değerini düşürmez. Eğer biz dünyanın bu berbat köşesinde başkalarından daha çok şey bildiğimizi düşünürsek, yanılırız. İnsanlar her zaman yalnızca insan, asıl önemli olan prensiplerin uzun ömürlü olup uygulanması. Dünyayı kimin değiştireceğini asla bilemeyiz.

FUTURE FEMINISM WITH KEMBRA PFAHLER

RÖPORTAJ

New York'un yeraltı kültürünü sallayan vahşi bir persona! Performans sanatçısı, punk rock tanrıçası ve oyuncu Kembra Pfahler ile kariyeri, feminizmin akıbeti ve dünya halleri üzerine konuştuk. Yakın dostu avangart tasarımcı Rick Owens’ın Paris'teki evinde objektif karşısına geçen ilham perisi, insanoğlunun kendine ve dünyaya dönüp bakma zamanının çoktan geldiğini söylüyor.

BİR KEMBRA PFAHLER RÖPORTAJI

FOTOĞRAF RICK OWENS

YAZI BÜŞRA ERKARA

Kembra Pfahler, tipik bir East Village efsanesi: bir oyuncu, bir rock yıldızı ve bir performans sanatçısı. 1980’lerin başından beri heyecan verici sanat eserleri üretmeye devam ediyor.

Feminizm, son yıllarda pop kültürde kendine yeni bir yer edindi. Gidişattan memnun musun?

Sanatçı olmak ve bir tür politik söylem oluşturmak zor. Future Feminism projesini gerçekleştirdiğimizde 13 ilkemiz vardı. Bunlardan biri “Gelecek Dişidir” prensibiydi. Bu yüzden underground sanat camiamızda başımız bayağı belaya girdi. Erkek asırlardır baskın olduğu için ölçeğin fazlasıyla dengesiz olduğunu düşünÜyorduk. Bir yerden başlamak lazımdı ve bu yüzden bir süreliğine kadını vurgulayArak durumu dengeleyelim dedik. Bu bakış açımız yüzünden etrafımızdan saldırgan tepkiler aldık. Hatta ben dahil, gruptan bazılarımız gösteriden sonra kendimizi feci hissettik. İnsanlar feminizmi eleştirdiğimizi sandı ya da tamamen kapsayıcı olmadığımızı düşündü. Ancak Future Feminism gelecekte insan soyu olarak nasıl hayatta kalabileceğimizle ilgili. Duruşumuz ise insanların yol açtığı hasarı düzeltmeye başlamadan tartışma zeminimiz olamayacağıydı.

Gösteri çok can alıcı bir zamanda gerçekleştirildi. Sanki eğlence ve gençlik kültüründeki tüm bu feminist muhabbet ondan sonra başladı gibi geliyor bana. Aklıma Lena Dunham ve pozitif beden algısı, Amy Schumer, Tavi Gevinson, Petra Collins ve Rookies , Taylor Swift ve Beyoncé geliyor.

İnsanlar sırf bunun trend olduğunu düşündükleri için bile olsa, popüler olması güzel. Ünlülerin görüşleri, ölümüne feminist olduğunu sandığın ancak bir t-shirt üzerindeki şirket sloganı kadar aptal olduğu ortaya çıkan havalı, alternatif ve kar amacı gütmeyen bir kurbandan daha iyi ya da kötü değil. İsterse feminist ilkelerden bahseden ve televizyonda sık gözüken biri olsun, bir şarkıcı, bir politikacı veya underground bir sanatçı olsun, fark etmez. Önemli olan bu ilkelerin harekete geçmiş olması. İnsanların bunu daha evrilmiş bir davranış olarak algılaması ya da daha insancıl bir düzeyde kavramaya çalışması feminizmin değerini düşürmez. Eğer biz dünyanın bu berbat köşesinde başkalarından daha çok şey bildiğimizi düşünürsek, yanılırız. İnsanlar her zaman yalnızca insan, asıl önemli olan prensiplerin uzun ömürlü olup uygulanması. Dünyayı kimin değiştireceğini asla bilemeyiz.

FUTURE FEMINISM WITH KEMBRA PFAHLER

RÖPORTAJ

New York'un yeraltı kültürünü sallayan vahşi bir persona! Performans sanatçısı, punk rock tanrıçası ve oyuncu Kembra Pfahler ile kariyeri, feminizmin akıbeti ve dünya halleri üzerine konuştuk. Yakın dostu avangart tasarımcı Rick Owens’ın Paris'teki evinde objektif karşısına geçen ilham perisi, insanoğlunun kendine ve dünyaya dönüp bakma zamanının çoktan geldiğini söylüyor.

BİR KEMBRA PFAHLER RÖPORTAJI

FOTOĞRAF RICK OWENS

YAZI BÜŞRA ERKARA

Kembra Pfahler, tipik bir East Village efsanesi: bir oyuncu, bir rock yıldızı ve bir performans sanatçısı. 1980’lerin başından beri heyecan verici sanat eserleri üretmeye devam ediyor.

Feminizm, son yıllarda pop kültürde kendine yeni bir yer edindi. Gidişattan memnun musun?

Sanatçı olmak ve bir tür politik söylem oluşturmak zor. Future Feminism projesini gerçekleştirdiğimizde 13 ilkemiz vardı. Bunlardan biri “Gelecek Dişidir” prensibiydi. Bu yüzden underground sanat camiamızda başımız bayağı belaya girdi. Erkek asırlardır baskın olduğu için ölçeğin fazlasıyla dengesiz olduğunu düşünÜyorduk. Bir yerden başlamak lazımdı ve bu yüzden bir süreliğine kadını vurgulayArak durumu dengeleyelim dedik. Bu bakış açımız yüzünden etrafımızdan saldırgan tepkiler aldık. Hatta ben dahil, gruptan bazılarımız gösteriden sonra kendimizi feci hissettik. İnsanlar feminizmi eleştirdiğimizi sandı ya da tamamen kapsayıcı olmadığımızı düşündü. Ancak Future Feminism gelecekte insan soyu olarak nasıl hayatta kalabileceğimizle ilgili. Duruşumuz ise insanların yol açtığı hasarı düzeltmeye başlamadan tartışma zeminimiz olamayacağıydı.

Gösteri çok can alıcı bir zamanda gerçekleştirildi. Sanki eğlence ve gençlik kültüründeki tüm bu feminist muhabbet ondan sonra başladı gibi geliyor bana. Aklıma Lena Dunham ve pozitif beden algısı, Amy Schumer, Tavi Gevinson, Petra Collins ve Rookies , Taylor Swift ve Beyoncé geliyor.

İnsanlar sırf bunun trend olduğunu düşündükleri için bile olsa, popüler olması güzel. Ünlülerin görüşleri, ölümüne feminist olduğunu sandığın ancak bir t-shirt üzerindeki şirket sloganı kadar aptal olduğu ortaya çıkan havalı, alternatif ve kar amacı gütmeyen bir kurbandan daha iyi ya da kötü değil. İsterse feminist ilkelerden bahseden ve televizyonda sık gözüken biri olsun, bir şarkıcı, bir politikacı veya underground bir sanatçı olsun, fark etmez. Önemli olan bu ilkelerin harekete geçmiş olması. İnsanların bunu daha evrilmiş bir davranış olarak algılaması ya da daha insancıl bir düzeyde kavramaya çalışması feminizmin değerini düşürmez. Eğer biz dünyanın bu berbat köşesinde başkalarından daha çok şey bildiğimizi düşünürsek, yanılırız. İnsanlar her zaman yalnızca insan, asıl önemli olan prensiplerin uzun ömürlü olup uygulanması. Dünyayı kimin değiştireceğini asla bilemeyiz.

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com