MAURIZIO CATTELAN KOPYASI ASLIDIR

RÖPORTAJ

Güncel sanatın her işiyle tartışma yaratan ismi Maurizio Cattelan, bu defa Gucci’nin kreatif direktörü Alessandro Michele’nin daveti üzerine Çin’de düzenlenen bir sergiyle karşımıza çıkıyor. İsmi de başka bir büyük sergiden çekilmiş bir kopya (“The Artist is Present”) olan serginin merkezinde, sanatsal üretimde orijinallik meselesi yer alıyor.

RÖPORTAJ NİLÜFER ŞAŞMAZER FOTOĞRAF PIERPAOLO FERRARI

Maurizio Cattelan denince aklınıza ne geliyor? Doldurulmuş hayvan heykelleri mi yoksa üzerine meteor düşmüş, hiper-reel Papa heykeli mi? Ya da Pierpaolo Ferrari ile birlikte ürettiği TOILETPAPER dergisi? Belki de Karayipler’de organize ettiği sahte bienalleri ya da tamamen başka bir sanatçının sergisini (ç)alarak açtığı kişisel sergisini duymuştunuz. Eğer cevabınız bunların hiçbiriyse merak etmeyin, bu sene bu ismi sıkça duyacaksınız zira İtalyan sanatçı, 2011 yılındaGuggenheim Müzesi’nde açtığı retrospektif sergisinin ardından artık sanat yapmayacağını anons etmiş olsa da gerek sanat kariyerine, gerek dergisine, gerekse küratörlüğünü üstlendiği sergilerle üretmeye devam ediyor. 10 Ekim’de Şanghay’da açılacak The Artist is Present sergisi ise sanatçının son ürünü.

Sergi, “simülasyon ve taklidi küresel kültürün bir paradigması olarak sunan” pek çok sanatçının projesine odaklanıyor. Postmodern dünyada yaratıcılığı nasıl tanımlıyorsunuz?

Bence yaratıcılık, sanat tarihinin başından bu yana daima paylaşma ve kurgulama becerileriyle ilgili olmuş. Temsil ya da betimleme dediğimiz şeyin doğasında var bu: İlkel insanlar mağara duvarlarına av sahneleri çizmiş, böylece çocukları yiyeceğe nasıl ulaşacağını anlayabilecekmiş. Sergide tarih öncesi çağlardan resimler görmeyeceksiniz ama aynadaki görüntünüzün bile kendinizin bir kopyası olduğu düşüncesinden hareketle aklınıza gelebilecek her türlü kopya ve taklit uygulamasıyla –Rönesans’tan bugüne uzanan beklenmedik ve şaşırtıcı örneklerle– karşılaşacaksınız.

Michele mitolojiden, dini ikonografiden ve postmodern felsefeden etkilenirken sizin eserlerinizin ve bakış açınızın daha çağdaş ve dolaysız olduğunu söylemek mümkün. Sergi için nasıl bir ortak zeminde buluştunuz?

Bir yandan, ikimiz de bizden önce gelmiş olanlara saygı duyuyoruz. Diğer yandan kopyanın orijinal olduğu düşüncesinin sadık destekçileriyiz. Tekrarlama ve yayma eylemleriyle ikonografinin ikonlarla buluştuğu, tanınan özgün eserlerin zamansız ikonlara dönüştüğü noktada, tam ortada buluşabiliyoruz.

Sergi, dünyadaki taklit ürünlerin yaklaşık %80’inin üretildiği Çin’in Şanghay kentinde gerçekleştiriliyor. Son dönemde yaşanan Çin-Amerika ticaret çatışmalarını da göz önünde bulundurarak serginin siyasi tartışmaları tetikleyeceğini düşünüyor musunuz?

İnsanların ve gazetelerin sanata verdiği tepkilerin tamamen öngörülemez olduğunu öğrendim ve bence bu iyi bir şey. Serginin siyasi bir tartışmayı ya da en basitinden herhangi başka bir tartışmayı tetikleyip tetiklemeyeceğini bilemiyorum. Fakat tek bir şeyden eminim: Tartışma çıkmazsa başarısız oldum demektir.

MAURIZIO CATTELAN KOPYASI ASLIDIR

RÖPORTAJ

Güncel sanatın her işiyle tartışma yaratan ismi Maurizio Cattelan, bu defa Gucci’nin kreatif direktörü Alessandro Michele’nin daveti üzerine Çin’de düzenlenen bir sergiyle karşımıza çıkıyor. İsmi de başka bir büyük sergiden çekilmiş bir kopya (“The Artist is Present”) olan serginin merkezinde, sanatsal üretimde orijinallik meselesi yer alıyor.

RÖPORTAJ NİLÜFER ŞAŞMAZER FOTOĞRAF PIERPAOLO FERRARI

Maurizio Cattelan denince aklınıza ne geliyor? Doldurulmuş hayvan heykelleri mi yoksa üzerine meteor düşmüş, hiper-reel Papa heykeli mi? Ya da Pierpaolo Ferrari ile birlikte ürettiği TOILETPAPER dergisi? Belki de Karayipler’de organize ettiği sahte bienalleri ya da tamamen başka bir sanatçının sergisini (ç)alarak açtığı kişisel sergisini duymuştunuz. Eğer cevabınız bunların hiçbiriyse merak etmeyin, bu sene bu ismi sıkça duyacaksınız zira İtalyan sanatçı, 2011 yılındaGuggenheim Müzesi’nde açtığı retrospektif sergisinin ardından artık sanat yapmayacağını anons etmiş olsa da gerek sanat kariyerine, gerek dergisine, gerekse küratörlüğünü üstlendiği sergilerle üretmeye devam ediyor. 10 Ekim’de Şanghay’da açılacak The Artist is Present sergisi ise sanatçının son ürünü.

Sergi, “simülasyon ve taklidi küresel kültürün bir paradigması olarak sunan” pek çok sanatçının projesine odaklanıyor. Postmodern dünyada yaratıcılığı nasıl tanımlıyorsunuz?

Bence yaratıcılık, sanat tarihinin başından bu yana daima paylaşma ve kurgulama becerileriyle ilgili olmuş. Temsil ya da betimleme dediğimiz şeyin doğasında var bu: İlkel insanlar mağara duvarlarına av sahneleri çizmiş, böylece çocukları yiyeceğe nasıl ulaşacağını anlayabilecekmiş. Sergide tarih öncesi çağlardan resimler görmeyeceksiniz ama aynadaki görüntünüzün bile kendinizin bir kopyası olduğu düşüncesinden hareketle aklınıza gelebilecek her türlü kopya ve taklit uygulamasıyla –Rönesans’tan bugüne uzanan beklenmedik ve şaşırtıcı örneklerle– karşılaşacaksınız.

Michele mitolojiden, dini ikonografiden ve postmodern felsefeden etkilenirken sizin eserlerinizin ve bakış açınızın daha çağdaş ve dolaysız olduğunu söylemek mümkün. Sergi için nasıl bir ortak zeminde buluştunuz?

Bir yandan, ikimiz de bizden önce gelmiş olanlara saygı duyuyoruz. Diğer yandan kopyanın orijinal olduğu düşüncesinin sadık destekçileriyiz. Tekrarlama ve yayma eylemleriyle ikonografinin ikonlarla buluştuğu, tanınan özgün eserlerin zamansız ikonlara dönüştüğü noktada, tam ortada buluşabiliyoruz.

Sergi, dünyadaki taklit ürünlerin yaklaşık %80’inin üretildiği Çin’in Şanghay kentinde gerçekleştiriliyor. Son dönemde yaşanan Çin-Amerika ticaret çatışmalarını da göz önünde bulundurarak serginin siyasi tartışmaları tetikleyeceğini düşünüyor musunuz?

İnsanların ve gazetelerin sanata verdiği tepkilerin tamamen öngörülemez olduğunu öğrendim ve bence bu iyi bir şey. Serginin siyasi bir tartışmayı ya da en basitinden herhangi başka bir tartışmayı tetikleyip tetiklemeyeceğini bilemiyorum. Fakat tek bir şeyden eminim: Tartışma çıkmazsa başarısız oldum demektir.

MAURIZIO CATTELAN KOPYASI ASLIDIR

RÖPORTAJ

Güncel sanatın her işiyle tartışma yaratan ismi Maurizio Cattelan, bu defa Gucci’nin kreatif direktörü Alessandro Michele’nin daveti üzerine Çin’de düzenlenen bir sergiyle karşımıza çıkıyor. İsmi de başka bir büyük sergiden çekilmiş bir kopya (“The Artist is Present”) olan serginin merkezinde, sanatsal üretimde orijinallik meselesi yer alıyor.

RÖPORTAJ NİLÜFER ŞAŞMAZER FOTOĞRAF PIERPAOLO FERRARI

Maurizio Cattelan denince aklınıza ne geliyor? Doldurulmuş hayvan heykelleri mi yoksa üzerine meteor düşmüş, hiper-reel Papa heykeli mi? Ya da Pierpaolo Ferrari ile birlikte ürettiği TOILETPAPER dergisi? Belki de Karayipler’de organize ettiği sahte bienalleri ya da tamamen başka bir sanatçının sergisini (ç)alarak açtığı kişisel sergisini duymuştunuz. Eğer cevabınız bunların hiçbiriyse merak etmeyin, bu sene bu ismi sıkça duyacaksınız zira İtalyan sanatçı, 2011 yılındaGuggenheim Müzesi’nde açtığı retrospektif sergisinin ardından artık sanat yapmayacağını anons etmiş olsa da gerek sanat kariyerine, gerek dergisine, gerekse küratörlüğünü üstlendiği sergilerle üretmeye devam ediyor. 10 Ekim’de Şanghay’da açılacak The Artist is Present sergisi ise sanatçının son ürünü.

Sergi, “simülasyon ve taklidi küresel kültürün bir paradigması olarak sunan” pek çok sanatçının projesine odaklanıyor. Postmodern dünyada yaratıcılığı nasıl tanımlıyorsunuz?

Bence yaratıcılık, sanat tarihinin başından bu yana daima paylaşma ve kurgulama becerileriyle ilgili olmuş. Temsil ya da betimleme dediğimiz şeyin doğasında var bu: İlkel insanlar mağara duvarlarına av sahneleri çizmiş, böylece çocukları yiyeceğe nasıl ulaşacağını anlayabilecekmiş. Sergide tarih öncesi çağlardan resimler görmeyeceksiniz ama aynadaki görüntünüzün bile kendinizin bir kopyası olduğu düşüncesinden hareketle aklınıza gelebilecek her türlü kopya ve taklit uygulamasıyla –Rönesans’tan bugüne uzanan beklenmedik ve şaşırtıcı örneklerle– karşılaşacaksınız.

Michele mitolojiden, dini ikonografiden ve postmodern felsefeden etkilenirken sizin eserlerinizin ve bakış açınızın daha çağdaş ve dolaysız olduğunu söylemek mümkün. Sergi için nasıl bir ortak zeminde buluştunuz?

Bir yandan, ikimiz de bizden önce gelmiş olanlara saygı duyuyoruz. Diğer yandan kopyanın orijinal olduğu düşüncesinin sadık destekçileriyiz. Tekrarlama ve yayma eylemleriyle ikonografinin ikonlarla buluştuğu, tanınan özgün eserlerin zamansız ikonlara dönüştüğü noktada, tam ortada buluşabiliyoruz.

Sergi, dünyadaki taklit ürünlerin yaklaşık %80’inin üretildiği Çin’in Şanghay kentinde gerçekleştiriliyor. Son dönemde yaşanan Çin-Amerika ticaret çatışmalarını da göz önünde bulundurarak serginin siyasi tartışmaları tetikleyeceğini düşünüyor musunuz?

İnsanların ve gazetelerin sanata verdiği tepkilerin tamamen öngörülemez olduğunu öğrendim ve bence bu iyi bir şey. Serginin siyasi bir tartışmayı ya da en basitinden herhangi başka bir tartışmayı tetikleyip tetiklemeyeceğini bilemiyorum. Fakat tek bir şeyden eminim: Tartışma çıkmazsa başarısız oldum demektir.

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com