ALEX PRAGER İLE İZLENMEK ÜZERİNE

SANATÇI PROFİLİ

Alex Prager film projelerine ve fotoğraf serilerine, aklında izleyicilerine iletmek istediği belirli bir duyguyla başlıyor. Eserlerinin anlamını araştırmak için önce duygularından yola çıkmak yerinde ve anlamlı görünüyor.

FOTOĞRAF ALEX PRAGER YAZI NICOLE O'ROURKE

Alex Prager’ın işleri, bir arayış anlamına geliyor. Canlansa bir öykü anlatacakmış gibi film karesini andıran fotoğrafları ve eksiksiz bir öykü anlatmaktan daima kaçınan filmleri hemen her zaman bir çıkmazda konumlanıyor. İzleyici, her durumda, önünde yaşananlar karşısında kendini bir çözümsüzlüğün içinde buluyor. Kesin olan tek bir şey var: Resmedilmesi hedeflenen anın veya anların uyandırdığı saf duygu.

Prager’ın video ve fotoğraf serisi La Grande Sortie’de (2016) bir balerinin zihnine ve dünyasına davetliyiz: Balerini ele geçiren sahne korkusu, performansı izleyicilerin sahneye çıktığı, dansına müdahale ettiği ve bozduğu korkutucu bir hayal dünyasına dönüştürüyor. Videoya, söz konusu izleyicilerin fotoğrafları eşlik ediyor. Aslında bu izleyicilerin biri diğerinden farksız, tehlikesiz ve sıradanlar. Hepsi de balerini sahnede izlemeyi dört gözle bekliyor ancak objektifin açısı nedeniyle doğruca bize bakıyorlar, bizi inceliyorlar. Işıkların, dumanın, boş koltukların ve rastgele yerleştirilmiş figürlerin korkutucu ve karanlık bir atmosfer oluşturduğu sıralarda oturuyorlar. Bize doğru bakıyorlar, ama aslında bizi temsil ediyorlar. Bu bakışlar, kalabalığın arasında, sahnedeki karaktere karşı ahlaki bir sorumluluk hissetmeden bakan röntgencilik dürtümüzün bir temsili. Prager’ın eserinde hem izliyoruz, hem de izleniyoruz.

ALEX PRAGER İLE İZLENMEK ÜZERİNE

SANATÇI PROFİLİ

Alex Prager film projelerine ve fotoğraf serilerine, aklında izleyicilerine iletmek istediği belirli bir duyguyla başlıyor. Eserlerinin anlamını araştırmak için önce duygularından yola çıkmak yerinde ve anlamlı görünüyor.

FOTOĞRAF ALEX PRAGER YAZI NICOLE O'ROURKE

Alex Prager’ın işleri, bir arayış anlamına geliyor. Canlansa bir öykü anlatacakmış gibi film karesini andıran fotoğrafları ve eksiksiz bir öykü anlatmaktan daima kaçınan filmleri hemen her zaman bir çıkmazda konumlanıyor. İzleyici, her durumda, önünde yaşananlar karşısında kendini bir çözümsüzlüğün içinde buluyor. Kesin olan tek bir şey var: Resmedilmesi hedeflenen anın veya anların uyandırdığı saf duygu.

Prager’ın video ve fotoğraf serisi La Grande Sortie’de (2016) bir balerinin zihnine ve dünyasına davetliyiz: Balerini ele geçiren sahne korkusu, performansı izleyicilerin sahneye çıktığı, dansına müdahale ettiği ve bozduğu korkutucu bir hayal dünyasına dönüştürüyor. Videoya, söz konusu izleyicilerin fotoğrafları eşlik ediyor. Aslında bu izleyicilerin biri diğerinden farksız, tehlikesiz ve sıradanlar. Hepsi de balerini sahnede izlemeyi dört gözle bekliyor ancak objektifin açısı nedeniyle doğruca bize bakıyorlar, bizi inceliyorlar. Işıkların, dumanın, boş koltukların ve rastgele yerleştirilmiş figürlerin korkutucu ve karanlık bir atmosfer oluşturduğu sıralarda oturuyorlar. Bize doğru bakıyorlar, ama aslında bizi temsil ediyorlar. Bu bakışlar, kalabalığın arasında, sahnedeki karaktere karşı ahlaki bir sorumluluk hissetmeden bakan röntgencilik dürtümüzün bir temsili. Prager’ın eserinde hem izliyoruz, hem de izleniyoruz.

ALEX PRAGER İLE İZLENMEK ÜZERİNE

SANATÇI PROFİLİ

Alex Prager film projelerine ve fotoğraf serilerine, aklında izleyicilerine iletmek istediği belirli bir duyguyla başlıyor. Eserlerinin anlamını araştırmak için önce duygularından yola çıkmak yerinde ve anlamlı görünüyor.

FOTOĞRAF ALEX PRAGER YAZI NICOLE O'ROURKE

Alex Prager’ın işleri, bir arayış anlamına geliyor. Canlansa bir öykü anlatacakmış gibi film karesini andıran fotoğrafları ve eksiksiz bir öykü anlatmaktan daima kaçınan filmleri hemen her zaman bir çıkmazda konumlanıyor. İzleyici, her durumda, önünde yaşananlar karşısında kendini bir çözümsüzlüğün içinde buluyor. Kesin olan tek bir şey var: Resmedilmesi hedeflenen anın veya anların uyandırdığı saf duygu.

Prager’ın video ve fotoğraf serisi La Grande Sortie’de (2016) bir balerinin zihnine ve dünyasına davetliyiz: Balerini ele geçiren sahne korkusu, performansı izleyicilerin sahneye çıktığı, dansına müdahale ettiği ve bozduğu korkutucu bir hayal dünyasına dönüştürüyor. Videoya, söz konusu izleyicilerin fotoğrafları eşlik ediyor. Aslında bu izleyicilerin biri diğerinden farksız, tehlikesiz ve sıradanlar. Hepsi de balerini sahnede izlemeyi dört gözle bekliyor ancak objektifin açısı nedeniyle doğruca bize bakıyorlar, bizi inceliyorlar. Işıkların, dumanın, boş koltukların ve rastgele yerleştirilmiş figürlerin korkutucu ve karanlık bir atmosfer oluşturduğu sıralarda oturuyorlar. Bize doğru bakıyorlar, ama aslında bizi temsil ediyorlar. Bu bakışlar, kalabalığın arasında, sahnedeki karaktere karşı ahlaki bir sorumluluk hissetmeden bakan röntgencilik dürtümüzün bir temsili. Prager’ın eserinde hem izliyoruz, hem de izleniyoruz.

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com

POSITOPIA

17

ŞİMDİ SATIŞTA

is a large format international biannual magazine from Istanbul. Focusing on arts, culture and society, each issue tackles various universal subjects within a distinct theme.

Adres

Mim Kemal Öke Cad. No.6 D.6 Nişantaşı, Şişli, İstanbul, Turkey

+90 212 232 4288

contact@212magazine.com